LDL Reseptoru

LDL reseptörü

LDL reseptörünü saptayan Brown ve Goldstein 1985'te Nobel ödülünü kazanmış ve LDL reseptörünün ve reseptör aracılı endositozun genetik belirleyicilerini ve yapı-fonksiyon ilişkilerini göstermişlerdir. LDL reseptörünün başlıca rolü, gerek hücre membranının sentezinde, gerekse safra asitleri, seks hormonları, kortikosteroidler gibi metabolik ürünlerin yapımında kullanılmak üzere kolesterol sağlamaktır. Bu nedenle, karaciğer, gonadlar ve adrenallerde LDL reseptörleri yoğun olarak bulunur. Özellikle karaciğer, büyüklüğü nedeni ile reseptör aracılı LDL katabolizmasınm başlıca yeridir. LDL reseptörleri, VLDL artıkları veya IDL ile birlikte ApoE içeren bir alt kesirini de bağlayabilirler.

LDL reseptörü tek zincirli bir transmembran proteini olup ve beş ayrı bölgesi vardır. Bunlar; Iigand bağlayıcı, epidennal büyüme faktörü habercisi homologu, O-bağlı şeker içeren, membrana tamamen bağlı olan ve sitoplazmik bölgelerdir. LDL reseptörü kodlayan gen 19. kromozomun kısa kolu üzerinde yerleşmiştir. Bu gendeki mutasyonlar, LDL parçalanmasında bozulmaya neden olur.

Brown ve Goldstein'm çalışmalarında, normal kişilerden elde edilen deri fıbroblast kültürlerinde hem ApoBıoo'ü hem de ApoE' yi tanıyan özel hücre yüzey reseptörlerinin bulunduğu ve bunların LDL'yi kuvvetle bağladığı gösterilmiştir (16). Bağlanmış LDL, hücre yüzeyinde, LDL reseptörlerinin de içinde bulunduğu klatrin kaplı çukurcuklardan türeyen endositik kesecikler içinde fibroblastlara girer. Daha sonra, kabuklarından ayrılan endositik kesecikler, içinde LDL'nin reseptörlerinden ayrıldığı endozomlar oluşturmak üzere birleşirler. LDL'den ayrılan reseptörler ise hücre yüzeyine geri dönerek, LDL'nin lizozomal sindiriminin oluştuğu bir başka özel çukura girerler. Reseptörlerin ayrılması, ApoB'nin parçalanmasına ve kolesterol esterlerinin hidrolizine yol açar. Açığa çıkan serbest kolesterol ise HMG CoA redüktazı inhibe ederek, hücre içi kolesterol sentez hızını kontrol eder. Serbest kolesterolün fazlası, hücre içinde, özellikle oleat kullanılarak, ACAT tarafından yeniden esterleştirilir. LDL reseptörlerinin sentez hızı da hücrenin kolesterol içeriğine bağlı bir "feedback" mekanizması ile düzenlenir

HMG CoA Redüktaz

HMG CoA redüktaz, başta karaciğer, ince barsak, adrenaller ve gonadlar olmak üzere kolesterol senlezleme yeteneğine sahip tüm hücrelerde, endoplazmik retikulumda bulunan ve 97 kilodalton ağırlığında olan bir glikoproteindir. Bu enzimi kodlayan gen 5. kromozomda bulunur. Eksojen kolesterolün taşınmasını kolaylaştıran LDL, HMG CoA redüktazı etkileyerek endojen kolesterol sentezini azaltırken, HDL ters bir etki gösterir. LDL reseptörlerinin HMG CoA redüktaz ile uyumlu çalışması, özellikle hepatositler gibi her gün çok miktarda kolesterole gereksinim duyan hücrelere, bu kolesterolün sağlanması için gereklidir. HMG CoA redüktazı kompetitif olarak inhibe eden farmakolojik ajanlar endojen kolesterol sentezini azaltırlar ve buna bağlı olarak LDL reseptör aktivitesi artarak, plazmada LDL-kolesterol düzeyi düşer.

Şilomikron Kalıntı Reseptörü

Şilomikron kalıntıları, yüzeylerindeki Apo E' 1er sayesinde, karaciğer tarafından, reseptör aracılı yol ile alınır. Apo E defektinde, şilomikron kalıntılarının alımının bozukluğu ve bu yüzden kalıntıların aşın miktarda biriktiği gözlemlenmiş ve bu da, şilomikron kalıntılarının temizlenmesinde Apo E'nin rolü olduğunu göstermiştir. Ancak, insan karaciğerinde üç ApoE bağlama proteini saptanrmşsa da, hiçbirinin bir şilomikron kalıntı reseptörüne tam uyacak özelliklere ve gerekli hücre yerleşimine sahip olmadığı görülmüştür.

Diğer Lipoprotein Reseptörleri

üz kas hücresi ve fibroblast külürlerinde, kolesterol yüklenmesi ile uyarılan bir HDL reseptörü görülmüştür. Bu reseptör HDL3'ü HDL'ye oranla daha etkin bağlar. Aynca Apo A-I' i tanıyan ve kolesterol yüklenmesi ile uyarılan bir hepatik HDL reseptörünün varlığı da saptanmıştır. Makrofajlarda, şilomikronlar, hipertrigliseridemik kişilerin büyük VLDL partikülleri ve tip III hiperlipoproteinemililerin R- göçüşlü VLDL'leri için özgün bir R-VLDL reseptörü de tanımlanmıştır

Lipoprotein Lipaz ve Lesitin Nedir

Lipoprotein Enzimleri, Reseptörleri ve Transfer Proteinleri

Lipoprotein lipazlar


Lipoprotein lipaz (ekstrahepatik lipaz), başlıca iskelet kası ve yağ dokusundaki kapiller endotellerin luminal yüzeylerinde bulunan glikozaminoglikan zincirleri üzerinde yer alır. Apo C-II lipoprotein lipazı aktive ederken, protamin sülfat ve 1 mol sodyum klorid ise inhibe eder. Hepatik lipaz ise hepatik endotel hücrelerinin luminal yüzlerinde bulunur ve ekstrahepatik enzimi etkileyen aktivatör ve inhibitörlerden etkilenmez.Her iki enzim de trigliserid lipaz yapısındadır ve hepatik lipaz daha çok olmak üzere, her ikisi de fosfolipaz-A benzeri aktivite gösterir. Bu lipazlar, VLDL ve şilomikron gibi trigliseritten zengin lipoproteinlerin katabolizmalarmda rol oynar ancak trigliserid hidrolizi en çok yağ dokusu ile iskelet ve kalp kasma giden kapillerlerde meydana geldiği için, lipoprotein lipaz, hepatik lipaza göre daha aktiftir. Erkekler ile karşılaştırıldığında, kadınların yağ dokusundaki lipoprotein lipaz miktarı, kas dokusunda bulunana göre dalla yüksektir ve bu, onların daha yüksek HDL-kolesterol ile daha düşük VLDL konsantrasyonlarına sahip olmaları ile uyumludur.

Hepatik lipazın fonksiyonu tam olarak bilinmemekle birlikte, şilomikronlar ve VLDL'den ekstrahepatik etkisi ile oluşan kalıntı parçacıklarının katabolizmasında rol oynadığı sanılmaktadır. Olasılıkla karaciğerde meydana gelen kalıntı parçacık katabolizmasında bu parçacıkların fosfolipidleri ile trigliseridlerinin hidrolizi sonucu LDL oluşur. Hepatik lipaz için önerilen ikinci bir yol, HDL2'de bulunan trigliserid ve fosfolipidlerin hidrolizi ile HDL2'nin tekrar HDL.e dönüşümünü içerir
Bu iki tür lipoprotein lipaz, heparin sefaroz afinite kromatografisi ve imımmopresipitasyon yöntemleri kullanılarak birbirinden ayrılabilir

Lesitin Nedir: Kolestrol Acil Transferaz (LCAT)


LCAT karaciğerde sentezlenirse de etkisini plazmada gösterir ve lesitinin 2. pozisyonundan aldığı yağ asidini serbest kolesterole aktararak onu esterleştirir (16). Normalde, LCAT aktivitesi, plazmanın hem yüksek hem de çok yüksek yoğunluklu (d= 1.21-1.25) kesimlerinde görülebilir. Saflaştırılmış enzimin moleküler ağırlığı 60000 Dalton kadardır (16). Plazmadaki LCAT aktivitesi, serbest kolesterol ve lesitin içeren bir karışım veya lipoproteinlerin yardımı ile gösterilebilir. LCAT aktivitesinin Apo A-I, apo A-IV ve Apo C-I tarafından arttırıldığı, Apo D tarafından ise sabitlendiği gösterilmiştir. LCAT'm fizyolojik substratmm HDL3 olduğu sanılmaktadır. TIDLî'ün yüksek fosfolipid içeriği ona hücre membranındakilerle beraber tüm serbest kolesterol için etkili bir akseptör olma özelliği verirken, Apo A-I içeriği de esterleştirmede önemli bir rol üstlenir. Bu nedenle, olgun HDL2 parçacıkları, en çok, kolesterol esterlerini taşır ve onları katabolize edilmeleri için karaciğere götürür. LDL ve VLDL'nin serbest kolesterolü de LCAT için substrat olarak kullanılabilir. LCAT, trigliseritten zengin parçacıkların yüzeylerinde bulunan serbest kolesterol ve lesitini eşit miktarda alınca, bu parçacıkların çekirdek kısmında bulunan lipidler, trigliserid lipazların etkisine açık kalır ve böylece LCAT, trigliseritten zengin parçacıkların katabolizmasmda da yer almış olur.