Soğuk Uygulama Buz Torbası

Soğuk Uygulama, Soğuk Etkisi

Soğuk uygulama genellikle lokal olarak uygulanır. Soğuk, vücudun bir bölümüne de genel olarak uygulanır. Soğuk uygulama, uygulanan bölge ısısını düşürmeye yarar.


Soğuk uygulama, soğuğun fizik etkisinden yararlanmak amacına yöneliktir.
Genel olarak vücut ısısını düşürmek ancak genel soğuk uygulaması ile mümkündür (Örneğin; soğuk banyo gibi).

Soğuk uygulanan bölgede kılcal kan damarları daralır (Vaso-konstrüksiyon). Bölgede ısı düşer, kan dolaşımı azalır. Baş travmasından sonra beyin kanamasını önlemek veya kanama varsa azaltmak, yayılmasını önlemek amacıyla başa buz torbası uygulanır.

Soğuk uygulaması metabolizmayı yavaşlatır. Doku hücrelerinin oksijen ihtiyacını azaltır.

Travmalarda deri altı kılcal kanama soğuk uygulaması ile azaltılır. Lenf sızması önlenir. Şişme durur. Ağrı azalır. Soğuk analjezik etkiye sahiptir.

Lokalize olmuş apselerin patlaması ve yayılması önlenir. Apandisit ap­sesinin kontrol altına alınması soğuk uygulama ile mümkündür.

Buz Torbası

Buz torbası (kesesi) yuvarlak ağzı contalı kapak ile kapanabilen lastik torbadır. Buz torbası, doğrudan deri üzerine kıllıfı ile uygulanır. Torbanın alt yüzeyi düz ve daireseldir. Bu yapı uy­gulama kolaylığı sağlar.

Buz Torbası Uygulaması

• Buz torbasının 2/3'ü buz parçaları ile doldurulur.
• Masa üstüne veya düz bir zemine konarak havası çıkarılır.
• Ağzı contalı kapağı ile kapatılır.
• Torbanın dış kısmı buzun etkisi ile nemlenirse silinir ve kılıfı içinekonur.
• Torbanın düz yüzeyli tabanı, önerilen bölgeye konur.
Buz torbası uygulanan hasta gözlem altında tutulur. Gözlem formuna işlenir. Torbanın uygulama süresi 25-30 dakikadır. Buz aküleri de aynı amaçla kullanılabilir.

Buz Torbasının Bakımı

Buz torbası uygulandıktan sonra içindeki buz ve su boşaltılır. Dışı kuru­lanır. Kılıfı çıkarılır. Kılıf kirli ise temizlenir (Baş yaralanmasında kan ile kirlenebi­lir). Torba içinde hava kalacak şekilde ağzı kapatılır. Tekrar kullanılmak üzere yerine kaldırılır.

Sıcak Uygulama Termofor Uygulaması

Sıcak Soğuk Uygulama

Sıcağın Etkisi, Sıcak Uygulama

Hastaya sıcak uygulama genel veya lokal olarak yapılır. Vücut ısısını
korumak veya hastayı sıcak tut­mak amacıyla uygulanır. Sıcak uygulanan bölgedeki deri ve deri altı doku hücrelerinde ısı yükselmesi sağlanır.

Isı, kan damarlarını genişletir. Hücrelerin kanlanması sağlanır. Deri yoluyla olan boşaltım (ter) artar. Dolayısıyla hücrelerin madde alışverişi artar.
Sıcak, vücut direncini artırır. Kan ile beslenme normale döndüğü için ağrı azalır. Hücrelerdeki yorgunluk maddesi­ne bağlı olarak gelişen kramplar iyileşir. Çizgili ve çizgisiz kaslar gevşer.


Sıcak uygulama, hücre metabolizmasını normale döndürür ve hızlandırır.
Lokalize olan iltihap sıcağın etkisiyle daha kısa zamanda olgunlaşır. Ol­gunlaşmış apsede ve apandisitlerde sıcak uygulanmaz. Sıcak, apsenin patla­masına doku arasına yayılmasına neden olur. Travmalardan sonra kanamayı artırıcı etkiye sahiptir. Bu nedenlerle sıcak uygulama bazı durumlarda sakıncalıdır.

Termofor Nedir

Termafor, 20 cm eninde, 30 cm boyunda ısıya dayanıklı lastikten yapılmış su torbasıdır. Termoforun contalı kapağı ve kullanıldıktan sonra asmak için delikli çıkıntısı vardır.
Termoforun ısı etkisini azaltmak ve deriye doğrudan temasını önleyen kılıfı vardır.
Termofor Uygulaması

• Termofora doldurulan suyun ısısı büyükler için en fazla 55 °C, küçükler için en fazla 45 °C olmalıdır. Termofora konacak suyun ısısını ölçmek için özel su termometresi kullanılır.
• Termoforun 2/3'üne kadar sıcak su doldurulur. Ter­mofor masa üstüne yayılarak içindeki hava çıkarılır. Con­talı ve vidali olan kapak su sızdırmayacak kadar sıkıca kapatılır.
• Kapağın su sızdırıp sızdırmadığı termofor baş aşağı getirilerek kontrol edilir.
• Termofor ıslak ise kurulanır. Kılıfı geçirilir. Termofor kullanıma hazırdır, ısı kaybetmeden önerilen yere uygulanır.
Termofor, uygulanan hasta gözlem altında tutulur. Termofor 30 dakika sonra ısısını kaybeder. Tekrar uygulanması isteniyorsa suyu değiştirilir.

Termoforun Bakımı

Termoforun kullanımı sona erince, termofor boşaltılır. Kılıfı çıkarılır. Kılıfı kirli ise yıkanır. Servis odasına gönderilir.
Suyu boşaltılan termoforun içine hava doldurularak kapağı kapatılır ve baş aşağı asılır. Delik ve kılıfsız termofor kullanılmamalıdır. Kılıfsız ve su sızdıran termoforlar yanığa neden olurlar.

Genel Sıcak Uygulaması

Genel olarak vücudun bir bölümüne veya tamamına sıcak uygulanabi­lir. Genel sıcak uygulaması; sıcak su küvetleri, ısı veren elektrik lambası, güneş ışığı ve ortamın havasını ısıtma gibi tekniklerle yapılır.
Hasta sıcaklık krampı ve bitkinliğine karşı korunmalıdır. Kuru sıcak uygu­laması hastanın su ve tuz kaybetmesine neden olur. Su ve tuz kaybı ise hastayı olumsuz yönde etkiler.

Solunum güçlüğü çekenler ve kalp hastalarına genel sıcak uygulamak zararlı olabilir. Sıcak uygulanan hasta yakından izlenmelidir

İdrar Kaçırma Hastalığı Terimleri

İdrar Kaçırma Hastalığı ile İlgili Terimler ve Anlamları

Anüri


Böbreklerde idrar yapımının durmasıdır, idrar yapılmadığı için mesane boştur. Hasta hiç idrara çıkmaz. Böbrek fonksiyonları durduğu için, metaboliz­ma artıkları kanda birikerek kanın Ph'sını bozar. Anüri, kanda üremiye neden olur. Üremi öldürücü bir sonuçtur.

Oligüri

Böbreklerde idrar yapımı çok azalır. Hasta çok az miktarda idrar yapar. Böbrek fonksiyonu azalmış ve böbrek yetmezliği başlamıştır.

Poliüri

Hasta her idrara çıkışta normal miktarın üzerinde idrar yapar. Böbreklerden emilen sıvının tamamı idrar olarak dışarı atılır.

Diürez

Hasta sık sık idrar boşaltır. Her boşaltım normal miktardan azdır. Yani idrar yapma sayısı, günlük
olarak artar.

Hematüri

Normal olarak idrarda 3-4 lokosit vardır. Eritrosit ise idrarı kan rengine dönüştürecek sayıda yoktur. Hematüri, idrarda kan bulunmasıdır. Kanın rengi kırmızıdır. İdrar yollarında meydana gelen kanamalar sonucu idrara kan karışır.

Piyüri

İdrarda iltihabın olmasıdır. İdrar yolları enfeksiyonlarında iltihap idrara karışır. İdrarın rengi iltihaptan dolayı bulanıktır.

Albuminüri Nedir

İdrarda albuminin bulunmasıdır. Albumin kan plazmasında bulunan kan proteinidir. Önemli böbrek hastalıklarında albumin idrara karışır.

Glükozüri Nedir

idrarda glikoz (şeker) bulunmasıdır. Glikoz oranı kanda yükselirse, gli­koz idrara geçer. Normalde idrarda glikoz bulunmaz. Şekerli besinlerin fazla alınması halinde idrarda glikoz görülebilir. Bu durum geçicidir.

Disüri Nedir

Hasta idrarını zor yapar, idrar boşaltım süresi uzar.

Retansiyon Nedir

Normal olarak böbreklerde yapılan idrar, idrar torbasında (mesane) biri­kir.
Mesanede biriken idrar belli bir doluluğa ulaşınca refleks ofarak sifinkter açılır ve idrar üretra yoluyla dışarı atılır. Retansiyonda idrar torbası dolu olduğu halde sifinkter açılmaz.İdrar ancak katater uygulanarak boşaltılır.

İdrar Tıkanıklığı İdrar Hastalığı

İdrar Boşaltımı, Hastaya Ördek - Sürgü Verme, İdrar Hastalıkları

İdrar Yapamama, İdrar Yolları Enfeksiyonları
Besinlerle alınan sıvılar, sıvı içecekler, ve metabolizma sonucu açığa çıkan sıvıların büyük bir kısmı vücutta kalır. Metabolizma sonucu meydana gelen artık maddelerle birlikte, vücut için gerekli olmayan sıvı idrar ve ter olarak dışarı atılır.
Böbrekler, üreterler, mesane ve üretradan meydana gelen boşaltım sisteminden atılan sıvıya İDRAR denir.

İdrarın rengi beslenmeye ve alınan ilaçlara göre değişmekle birlikte nor­mal rengi açık sarıdır. İdrarın içinde bulunan üre ve diğer artık maddeler id­rara özel bir koku verir. İdrarın yoğunluğu 1010-1020 arasında değişir. Her idrara çıkışta normal olarak, 200-400 cc idrar dışarı boşaltılır.

İdrar çok önemli bir teşhis aracıdır. Mikrobiyolojik, kimyasal, makrosko-pik ve mikroskopik olarak laboratuvarda incelenir, içindeki maddelerin normal değerler üzerinde olması, hastalık teşhisinde yardımcı olur.

İdrar Tıkanıklığında Alınacak Önlemler

idrar boşaltımı yapamamanın bir çok nedeni vardır. Alınacak önlemler nedene yönelik olmalıdır. Bu nedenlerin çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Has­tada anüri olabileceği gibi mesanede retansiyon da olabilir. Sonuç olarak hasta idrar çıkartmaz.

İdrar tıkanıklığı bir çok nedenleri olabilir.

Bu nedenlerden bazıları şunlardır.

• Anüri,
• idrar retansiyonu,
• Batın ameliyatları,
• Batın travmaları,
• Psikolojik nedenler,
• Mesane ve üretranın patolojik hastalıkları.

İdrar boşaltımı yapamayan hastalara aşağıdaki işlemler uy­gulanır.
Bu uygulamalardan bazıları şunlardır.


• Spazm nedeniyle idrar yapamamada batına sıcak uygulanır.
• Sıcak su dolu küvete oturtulur.
• Pupis üzerine sıcak su dökülebilir.
• Psikolojik spazm varsa, musluktan akan su sesi ile hasta uyarılabilir.

Gaz Problemi Gaz Çıkaramama

Gaz Problemi, Gaz Çıkaramama Tedavisi, Rektal Tüp Uygulaması

Çocuklarda, Bebeklerde, Yetişkinlerde Gaz Problemi
Barsak peristaltizmi yavaşlaması, sindirim enzimlerinin azalması, bes­lenme alışkanlığının değişmesi ve oral yoldan alınan bazı ilaçların etkisi ile barsaklarda meydana gelen gaz, sindirim kanalında ilerleyemez.
Barsaklardan atılamıyan gaz (distensiyon), zaman içinde artar. Gaz, barsak çeperine basınç yaparak şiddetli karın ağrısına neden olur.
Barsaktaki gazın nedeni araştırıldıktan sonra aşağıdaki uygulamalarla gazın dışarı atılması sağlanabilir.

Bu uygulamalar şunlardır:

• Hastanın yürütülmesi,
• Batına sıcak uygulama,
• Tüp rektal uygulama,
• Sifonaj uygulamasıdır.

Tüp rektal şöyle uygulanır.

• Böbrek küvet ve tüp rektal hazırlanır,
• Tüp rektalin ucu vazelinlenir,
• Hastaya, gazını çıkartmak için tüprektal uygulanacağı anlatılır.
• Dorsal-rekumbet pozisyonu aldırılır.
• Tedavi muşambası bacak altına yerleştirilir.
• Üzerine böbrek küvet konur,
• Tüprektal hastanın rektumuna 8-10 cm kadar sokulur.
• Tüprektalin serbest ucu, böbrek küvete konur. 35-40 dakika beklenir. Gaz çıkışını görebilmek için tüprektalin serbest ucuna lastik tüp takılarak içi su ile dolu bir küvete veya kaba konur. Gaz çıkarken suda hava kabarcıkları ya­pacağından izleme kolaylaşır.
• Hava kabarcığı sona erince tüp rektal çıkarılır.
Tüp rektal uygulamasına rağmen gaz çıkmıyor ise, durum izlem kartına işlenir. Sorumlu doktora bilgi verilir.Hastaya ilaç uygulaması yoluna gidilerek gazın çıkarılması sağlanabilir. Bu amaç ile yapılan ilaçlar, peristaltik hareketleri artırırlar.